{ "title": "Reflü Tedavisi Ne Kadar Sürer", "image": "https://www.reflu.gen.tr/images/reflu-tedavisi-ne-kadar-surer.gif", "date": "19.01.2024 01:19:25", "author": "Cemile Akyer", "article": [ { "article": "
Reflü Tedavisi Ne Kadar Sürer, Reflü (Gastroözofageal reflü) tedavisi hastalığın seyrine ve kişinin yaşam biçimine göre değişen sürelerde tamamlanabilmektedir. Ancak çoğu zaman reflüsü olan kişilerde, bu hastalığın sebebiyet verdiği yakınmalar ömür boyu sürebilmektedir.

Bilinçli ve reflünün farkında olan bir hastanın özel tedavilere gereksinim olmaksızın, bazı basit önlemlerle hayatı boyunca kontrollü ve rahat yaşaması mümkün olabilmektedir. Bunlar arasında; akşamları geç yemekten kaçınmak, uyku saatinden 2-3 saat öncesine kadar herhangi bir yiyecek tüketmemek, reflü yastığı kullanmak ya da yatağın baş kısmının yüksek olmasını sağlamak, sol tarafa dönük olarak uyumak, fazla kiloları vermek, tek öğünde yenilen yemek miktarını azaltarak öğünleri sıklaştırmak, alkolü kesmek, sigarayı bırakmak, kahve ve çikolatadan uzak durmak, çok fazla yağ içeren sosları kullanmamak, krema ve mayonezli yiyeceklerden kaçınmak, kızartma yerine haşlama tercih etmek, çiğ olarak soğan yememek ve stresten uzaklaşıp meditasyon yapmak sayılabilir.

Ancak bazı durumlarda yukarıda sayılan önlemler reflü tedavisi için yetersiz kalabilmektedir. Bu gibi durumlarda bazı çiğneme tabletleri ve şuruplar (Antiasit) kullanılmaktadır. Mide asit seviyesinin düşürülerek hastanın kısmen rahatlatılması hedeflenmektedir. Ancak bu ilaçların yemek borusunda oluşmuş yaraların tedavisinde etkili olduğu söylenemez. Zaten bu ilaçları kullanmaya devamlı olarak gereksinim duyan kişilerin derhal doktora görünerek endoskopi yaptırmaları şikâyetlerin nedeni hakkında aydınlatıcı olacak ve tedavi kürü planlanarak süreç başlatılmış olacaktır. Antiasitler dışındaki reflü tedavisinde başvurulan en etkin ilaç, proton pompası inhibitörü adı verilen ilaçlardır. Bu grup mide asidi sekresyonunu azaltmada uzun süreli etkiye sahiptir. Bu tarzdaki ilaçların uzun süreli olarak kullanımında sorun olmayacağı 15 yıl gibi bir süreyle kullanımının mümkün olabileceği kabul edilmektedir. Fakat gastroskopik tetkiklerin yapılmasının ardından bu ilaçlar mümkün olan en düşük dozda kullanılmalıdır. Yine aynı amaçla kullanılan ve farklı etki sistemine sahip bir başka ilaç ise H2-reseptör blokörü olarak adlandırılan ve genel üyeleri benzimidazol türevleri olan gruptur. Fakat yapılan çalışmalar imidazopiridin grubu ilaçların tedavide daha verimli olduğunu ve reflü tedavisi süresini kısalttığı göstermiştir.

Tedavide kullanılan ilaçlar belirlenirken hastanın hali hazırda almakta olduğu reflü tetikleyicisi olarak bilinen astım, tansiyon, hormon ilaçları, antidepresan ve antibiyotik gibi ilaçlar da göz önünde bulundurulmalıdır.

İlaç tedavileri yeterli gelmediyse hasta, cerrah ve gastroenterolog tarafından alınan ortak kararla yapılan, Laparoskopi metodu ile mide girişinin sıkılaştırılması temeline dayanan cerrahi müdahaleler de yaygındır. Fundoplikasyon olarak adlandırılan ve çok deneyimli bir cerrah tarafından yapılacak bu müdahalede, yanma hissi ve ağza asit gelişi neredeyse tamamen durdurulmaktadır. Ancak bu ameliyat sonrasında bazı hastalarda yutma güçlüğü, kusma ve geğirme fonksiyonunun ortadan kalkması ve fazlaca gaz çıkarma gibi durumlar gözlenmektedir. Bazı durumlarda ise özellikle müdahaleden sonra uzun zaman geçtiğinde, ameliyata rağmen ilaç kullanımı gerekmektedir. Endoskopik bazı yöntemler de mevcut olup çok yeni olduklarından yan etkileri tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle çok fazla önerilmemektedir.
" } ] }